Tarih: 8 Mart 1979
Yer: İranKonu: Kadınlara tamamen örtünme zorunluluğu getiren hükmün son protesto gösterisi
16 Ocak 1979'da başta TUDEHli solcular olmak üzere, liberaller ve muhafazakarların protestolarının büyümesiyle Şah Muhammed Rıza Pehlevi, Kahire'ye gider. 1 Şubat 1979'da Ayetullah Ruhullah Humeyni Paris'teki sürgün evinden İran'a kesin dönüş yapar ve ömür boyu devletin dini ve siyasi lideri sıfatıyla başbakanlığa getirilir. Lakin Şah Pehlevi'ye bağlı bir grup Kara Kuvvetleri Humeyni'nin başbakanlığını tanımayarak resmi hükûmetin Şapur Bahtiyar önderliğinde kurulmasını ister. Ilımlı bir liberal olan ve itidal çağrısında bulunan Bahtiyar solcular ve muhafazakarların protestosundan çekinerek 11 Şubat'ta istifasını sunar. Humeyni'nin iktidarı kurulur. Bu süreçten sonra İran, ismini "İran İslam Cumhuriyeti" olarak değiştirir. 24 Şubat'tta Humeyni, "kasap" lakaplı Sadeg Halkali'yi Şeriat Uygulayıcısı ve Devrim Mahkemeleri Başkanı olarak atar. Halkali önce monarşi yanlılarının sonra da başta monarşi karşıtı TUDEHliler olmak üzere solculardan, liberallerden ve çeşitli muhalif gruplardan oluşan yaklaşık 2000 kişinin idamına Humeyni'nin fetvasıyla imza atar. Kültürel Devrim sürecinde bu idamlar devam eder. Sadeg Halkali 2002'de Pervin dergisine röportaj verir. Röportajında "1980'de İmam Humeyni'nin yanında Solcuları nasıl durduracağımızı tartıştık ve daha sonra eve gitmek için çıktım. Eve giderken 15-16 yaşlarında iki çocuğun bir şeyi gizlice birbirine verdiklerini gördüm, onları yakalamalarını emrettim. Hatırlıyorum yakalanan çocuğun soyadı "Şeriatı" idi. Hemen mahallinde sorguladım ve çocuk solcu gazeteleri birbirlerine verdiklerini itiraf etti. Anında silahımı çıkardım, kafasına sıktım ve çevremdekilere dedim ki 'işte bu komünistlerle böyle mücadele edilir!'"demiştir.
6 Mart 1979'da Humeyni kadınların tamamen örtünmelerini emreder. 8 Mart'ta kadınların özgürlüklerini asla feda etmeyeceklerini bildiren protestoları ile karşılaşınca bu emri asla vermediğini söyler. Irak ile savaş patlak verince Humeyni, başta akademisyenler ve muhalif siyasetçiler olmak üzere hemen hemen tüm rakiplerini "düşmanla işbirliği, vatana ihanet ve Batı'ya özenme" suçlamalarıyla safdışı eder. Çoğunu idam eder ya da İran'dan sürdürür. Hiçbir rakibi kalmayan Humeyni, açık bir dille İslami kurallara uymayan herkesin cezalandırılacağını belirtir ve tüm İran'ı ömür boyu kendisinin yöneteceği bir İslam ülkesine çevirir.